Oglen 12 sularinda el salladik ucagin penceresinden Auckland’a. Gokyuzunden de daha bi guzel gorunuyor Yeni Zelanda :). Yesille kucaklanmis yerlesim yerleri, bicimsiz kivrim kivrim sokaklar-mahalleler, agaclarin denizle bulustugu plajlar, korularin koynundan akan akarsular, hakkaten de su dunyasi; Yeni Su Dunyasi. Alabildigine yesil, alabildigine mavi, haa bir de alabildigine bulut sirasi. Bosa degil Aotearoa demesi Maorilerin, Yeni Zelanda’yi gorur gormez; Uzun Beyaz Bulutun Topraklari anlaminda. Giciklik olsun diye fotograf cekmedik, koyamayalim buraya da kusbakisi nasil gorundugunu bilfiil kimse goremesin diye :). Hayal etmek guzeldir :).

Insanoglu kus misali, bolum 1 bu dedik cunku Turkiye’ye gelisimizin birinci ayagi. Malum dunyanin kosesinden geliyoruz ne de olsa ve ilk ayak Singapur. Kalici degiliz, konucu bile degiliz ikmal ihtiyaci disinda. Kisacik bir mola 8415+10492 kilometrelik ucusun ortasinda.

1. bolumun raporu soyle: 11 saatlik ucus, 4 film, 2 kita, zibilyon tane ada,
bu leylekler Singapur Havalimani’nda…

Hava sicakligi 30 derece ve bir onceki ucusun 1,25 kati olan ikinci ucusa 3-4 saat var.

As ve Re gecerken ikmal yaptiklari Singapur’dan bildirdi… (13 Temmuz 2012, NZ saatiyle gece, Singapur saatiyle aksam; Turkiye saatiyle ogleden sonra; haaydi bakaliiiim :).)

Gidelim de biraz kelebek kovalayalim simdi…

Sevgiler, saygilar…