Patikalarin ustasiyim, gozlerinin hastasiyim! (TNC part2/3)

Disarida hava soguk olmasina ragmen icliklerimiz ve tulumlarimizla,tabut ici kadar kucuk cadirimizda geceyi usumeden gecirdik. En zor anim gece karanliginda tuvalet icin disari cikmak zorunda kalmam oldu. Sabaha karsi ruzgar cadiri sallamaya baslayinca daha da sokulduk tulumun derinliklerine.

Dun en cetrefilli yolu atlatmistik bugun ise bizi en uzun yol bekliyordu. Erken kalkan cok yol alir. 7 bucuk olmadan toparlanip cadiri falan kaldirmistik. Kahvaltiya oturduk, kuru ekmek ve Nutella vardi darada hafif kaloride agir. Sekiz olmadan da yola koyulduk.

IMG_0500Ruzgar soguk ve sert. Vadiye indikce biraz azaldi ama uzun surmedi tekrar genis ve kurak dag eteklerine ruzgardan dayak yemek uzere geri cikisimiz. Vadinin icinde gokkusaginin basladigi ucunu gorduk, cok heyecanlandik. Cok arandik ama altin falan yoktu altinda, kandirmislar meger bizi yillarca.IMG_0501 IMG_0519

Ruzgarda carpila carpila 2 saat yurudukten sonra agac kapli bir vadiye geldik. Agaclarin golgesine girince degisen iklim cok tatmin ediciydi. Sanki yaz geldi bir anda dunyaya. IMG_0527Az onceki kuru ve soguk carpici ruzgardan sonra burada ustumuzu basimizi cikarip ilik ve nemli orman havasinda yurumek cok iyi geldi. Vadinin tam dibinde rahatlatici sesiyle dere bakiyordu. Tahta kopruden karsiya gecip vadinin diger yakasina tirmanmaya basladik. IMG_0534Haritama gore tepeye cikinca bir baska kulube olan Waihohonu’yu gormemiz gerekiyordu. Orada mola vermeyi dusunuyorduk.

Uc saat sonunda on goruldugu gibi kulubeye ulastik. Kulube degil sanki 5 yildizli dag evi. IMG_0544Daha once bu kadar guzel bir kulube gormemistik. Kendimizi orada zaman gecirmeye oyle bir kaptirmisiz ki, caylar, corbalar, krakerler derken 50 dakika oturmusuz 20 dakika olmasi gereken molamizda. Kulubenin korucu ablasi minik bir tabloya telsizden ogrendigi hava durumunu yazmis. Ruzgar artacak, yagmur baslayacak diyor. Bunu gorunce hemen yola koyulduk. Zaten disari cikar cikmaz durumu anliyorsun. Ruzgar artmis geldigimize oranla. Gidecegimiz yonde kara bulutlar var. IMG_0551Ruzgar onumuzden geliyor, gelirken kara bulutlari da bize yaklastiriyor. Biz bulutlara, bulutlar bize dogru hareket ettikce, cok zaman almadi sert bir ruzgar darbesinin ardindan yagmurun yatay olarak yagmaya baslamasi. Cantalarin yagmurluklarini takmis, montlari coktan giyinmistik. Bes dakika aldi almadi pantalonlar ip islak oldu ve ruzgar ile birlikte bacaklarima yapismaya basladi soguk soguk. IMG_0569Ahh o paraya kiyip su gecirmez pantolonlardan alsaydim diye icimden hayiflaniyorum. Etrafimizi artik goremiyoruz. Ben sadece Asli’yi izliyorum, Asli ise gorebildigi kadariyla patikayi ve turuncu isaretli cubuklari. Ilginc bir tecrube, daha once hic boyle bir havada yuruyus yapmamistik. Sehirde bunun yarisi kadar yagmur yagsa erimekten korkup hemen sacak altina kacarken burada 1 saat gozler yari acik yari kapali hizla yol almaya devam ettik caresizce. Aklimdan dogu koylerimizde tipi firtinalarinda yol almak zorunda kalinan durumlari geciriyorum ama aklim almiyor durumun zorlugunu.

IMG_0565Bir saat tatli bir bayir cikisi ve sonra ufak ufak inis. Vadi diplerinde hep ruzgardan ve yagmurdan korunuyoruz. Pantolonlarimiz 5 dakika da islandigi gibi 5 dakikada da kuruyabiliyormus meger. Cabuk kuruyan yuruyus pantalonu ne guzel birseymis. Ine – cika, islana – kuruya, ruzgarda – pusta 3 saat daha yol aldik. Tama gollerine giden yan yol catalina geldik. Yine ayni taktigi yapip cantalari birakip, suyumuzla asagi Tama golune bakmaya yuruduk. IMG_0560Yukari Tama golu icin ekstra bir yarim saat daha ayirmak gerektiginden vaz gectik. Tama gollerine Whakapapa koyunden 2 bucuk saatlik bir yuruyusle gelinebildigi icin bu noktadan sonra sik sik gunu birlikci yuruyusculerle karsilasmaya basladik tekrardan. Medeniyet yakin. Koydeki ozel bir kamp alaninda kalacagimiz icin sicak su olacak. Dus almanin hayaliyle 2 saat daha su gibi akti gecti. Whakapapa koyune geldimizde saat 5 bile olmamisti. Kamp yerine 6’dan once ulasamayiz diye dusundugumuzden gayet sevindik. Bolca vaktimiz olacakti bu gece dus, yemek ve gezgin sohbetleri icin.IMG_0571

Sicak dus altinda burusana kadar kalmisimdir. Temiz cicilerimi de cekince sanki yurudugumuz 38 km yol patika, camurda ruzgarda donuna kadar islanmak uzak bir gecmis gibiydi. Guzel guzel makarnamizi hazirladik, tavuk konservemizi actik ve mutfak masalarina yerlestik. Bir onceki gece kaldigimiz kamp alaninda karsilastigimiz fakat pek konusma firsati yaratamadigimiz Kanada’li cift yanimiza ilisti. Acayip zevkli bir sohbete tutustuk. Sohbetin heyecanina dayanamayip masadadaki Slovak oldugunu ogrendigimiz diger ciftte katildi. Onlarin da anlatacagi bol ve heyecanli maceralari var. Bir ara Anapurna’dan laf acilinca onu da yaptiklarini soyleyip, maceralarini anlattilar. Gezginlerle sohbet etmek cok eglenceli dostlar. Yeni seyler ogreniyorsun, yeni seyler ogretiyorsun, bolca fikir alis verisi oluyor, tavsiyeler ve en onemlisi paylasilan heyecan. Herkesin gozleri parliyor konusurken. Bir suredir uzak kalmistik ortamlardan, cok sevincliyiz tekrar ozledigimiz ortamlarda oldugumuz icin.

Gerci butun bu heyecana ve neseye ragmen ben saat 9 olmadan su koyveriyorum ve Asli’yi da zorla cekerekten yatmaya kaciriyorum. Daha bitmedi, yarin halen 10 km 3 saat yuruyus ve ardindan 200 km Rotorua’ya yolumuz var. Dinlenmek sart.

As & Re islak yuruyusun ardindan bildirdi

Bu yazı günce, Yeni Zelanda içinde yayınlandı ve olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

2 Responses to Patikalarin ustasiyim, gozlerinin hastasiyim! (TNC part2/3)

  1. oralarnereler dedi ki:

    mükemmelsiniz… yolunuz açık olsun bravooo. İki gezgin aşığın da dediği gibi; Gezin, gezin, dönün.

Yorum bırakın