Dostumuz Chris, bizi onumuzdeki gunlere hazirlamak icin ya da belki kondisyonumuzu olcebilmek icin, bize yakin cevrede gunubirlik bir yuruyus onerdi. Aslinda gayet iyi bir fikir, son zamanlarda yine eski aliskanliklara donmus, tuvalete arabayla gider olmustuk. Arabada yasiyoruz neyle gidecegiz yaa baska, neyse?!
Bize iki secenek onerdi. Birincisi ulkenin en uzun dorduncu nehri olan Taieri Nehri’nin actigi koyaga dogru tarlalardan ve vadiden gecen basit bir yuruyustu. Digeriyse Middlemarch’in hava olaylarinin yegane sebebi olan, vadinin bati yonunu boydan boya duvar gibi kapayan tepe zincirinden biri olan, zamaninda kayak bile yapilan Rock&Pillar tepesinin zirvesine yapilacak basit bir tirmanisti. Nehir ve koyak hevesimizi gelirken Rakaia Koyaginda almistik. Uzun suredir yukseklere olan ozlemimizi tatmin edemedigimizden olsa gerek, yukseklere cikis secenegini tercih ettik.
Cok basit bir yuruyus olacagini dusunuyorduk. Sogugu hesaba katarak ekstra birseyler aldik. Enerji ihtiyacini sadece Chris hesabetmis, kurabiye ve sut almisti yanimiza. Arabayla yuruyuse baslayacagimiz yere ulastik.
Patikaya baslamadan evvel birilerinin koyun ve inek otlattiklari bahcelerden gectik. Cok korkak hayvanlar. Daha yakinlarina bile gelmeden surudeki butun bakislar bize donuyor. Aradan bir tanesi korkak bir hareketle geri hamle yaparsa bir anda zincirleme reaksiyon basliyor ve duse kalka kosturmaya basliyor butun suru. Mumkun degil yaklasmak.
Turuncu direklerle isaretledikleri yolu fark edip, citlerin ustunden gecen tahta merdiveni asarak rotaya girdik. Hemen basladi egim. Oyle de bir ruzgar var ki tepeden asagiya dogru esen, kafamizi kaldiramiyoruz. Daha 5 dakika oldu baslayali ama saglam bir dayak yemise donduk. Iyice kapadik oramizi buramizi ve yurudukce isiniriz dusuncesiyle devam ettik yola.
Insan hemen 2-3 haftada hamlar mi yahuu! Bir hayli yorucu oldu cikis bize. Yol boyunca kendi kendime “acaba 4-5 gunluk yuruyusu basarabilir miyim?” diye sordum. Neredeyse vazgececektim gelecek yuruyusten. Ruzgar kimi yerde oyle hizlanip bir kayanin ardindan aniden carpiyordu ki bize, dengemizi kaybedecek gibi oluyorduk. Aklima bir suru dusunce geldi. Dagcilarin cok yukseklerde savasmak zorunda kaldigi ruzgar karsisinda nasil direndiklerini merak ettim. Bazi unlu dagcilarin yazilarinda okumustum nasil tipi ve ruzgar altinda yola devam etmek zorunda kaldiklarini. Everest gibi dunyanin catisi olan zirvelerde dinmeyen ruzgarlari nasil asabildiklerine zorlugun bilincinde olarak sasirdim.
Duse kalka ilerledik zirveye dogru. Yukarilara ciktikca ruzgarin siddeti de artiyordu. Ara ara buldugumuz ruzgara korunakli kaya arkasi ya da tepecik arkasi yerlerde atiyorduk kendimizi yere biraz olsun ruzgardan korunmak icin. Farkina bile varmadan saatlerce cikmisiz yukarilara dogru.
Ruzgar artiyordu belki ciktikca ama manzaranin etkileyiciligi de artiyordu ayni oranda. Genis bir alanda butun tepelerin ardini ufka kadar gormeye baslamistik dogu yonune dogru. Ne kadar etkileyici ve genis bir vadide konumlandigini o zaman daha iyi anladik Middlemarch’in.
Zirveye giden tepenin son duzluklerinde ruzgara karsi ayakta durmakta bile zorlaniyordu As. Sanki kagit gibi ucup gidecek yanimdan. Pes ettik ve yakinimizdaki tek kayanin onune comeldik. O kadar buyuk olmadigi icin ancak yere yatinca kafamizi gogsumuzu ruzgardan koruyabiliyordu kaya.
Chris biraz daha devam edip tepedeki kulubeye ulasabilecek bir mesafesede olup olmadigimizi kontrol etmek istedi. Biz de kurabiye ve sute yumulduk yorgunlugumuza care olur umidiyle. On dakika sonra Chris geri geldiginde kulubeyi goremedigini ama gorse bile ruzgarin ona ulasmamiza engel olacagini soyledi. Geri donus yoluna gececektik mecburen.
Geri donusun kolay olacagini, yarim saatte inecegimizi dusunmustum. Ruzgar da arkamizdan destek verecekti inerken. Ama kac saat ciktigimizi hiic fark etmemisim. Inis kimi yerlerde kosmaya donusecek kadar hizli olmasina ragmen yine bile bir bucuk saatten fazla surdu. Artik sonlara dogru bacaklarim yokus asagi iniste agirligimi direyemez olmustu, zirt pirt dizlerimin bagi cozuluyor one dogru sendeliyordum.
Arabaya ulastigimizda butun cikis ve inisin 6-7 saat surdugunu ogrendigimde sok oldum. Pek bir cabuk gibi gelmisti ama meger butun gunu tepede gecirmisiz. Chris bu yuruyusu kolay olarak niteledigine gore bizi neyin bekledigini merak ettigimi soyledim. Ruzgar olmasaydi zorlanmazdiniz diye telkinde bulundu. Ama performansimizdan etkilenmemis olacak ki buyuk yuruyusumuzu biraz daha kolay bir tanesiyle degistirecegini soyledi. Yasi altmislari gecmis olmasina ragmen elli senelik yuruyus gecmisinin getirdigi tecrube onu daglarin hakimi yapmis belli ki.
As & Re ruzgarli tepeden bildirdi. (15 haziran)
rehber olarak deneyim sahibi birinin olması böyle bir yürüyüş için çok büyük bir şans. Chris sizin için biçilmiş kaftan bence onu kaybetmeyin :)
yürüyüşün harika olduğuna eminim. fotoğraflar biraz az olsa da (yazar burada biraz taş atıyor yukarıdan yukarıdan) yine de tadınlık olarak yeterliydi. bir keresinde ben de böyle bir yürüyüşte tamı tamına 8 saatin nasıl geçtiğini anlamadan zirveden inmiştim. sanırım bu yürüyüşün kanunun da var :)
bir sonraki macerayı sabırsızlıkla bekleyerek, iyi yürüyüşler diliyorum.
selam&saygı
Tepelere dogru ruzgara karsi yurumek! en zor yuruyusunuzu yapmissiniz.Sulbus ve Tarutası’na cıktıklarimdan bilirim kucukken.Chris Hazretleri var yaninizda.Adini duydukca ben bile burda huzur duyuyorum.Saygilarimi iletmeyi unutmayin lutfen.