Sari sicak kumsal

Angkor Wat’a ve Khmer tarihi yapilarina yeterince doyduktan sonra “ehh artik vaktidir” deyip sicak denizlere yoneldik. Kambocya’nin guneyine giden bir gece otobusune bilet ayarladik.

Otobus ki ne otobus. Koltuklari sokup yerine aluminyum profilden ranzalar yapmislar, bi de tuvalet koymuslar orta kapinin oraya (misler gibi kokan), olmus sana gece otobusu. Meger gece otobusu demek yatakli otobus demekmis. Gunduz otobusleri 11 para, gece otobusleri 14 para. Uyuyarak git, gun kaybetme diye, uyuyabilirsen eger.

Otobusumuz aksam saat 8’deydi. Kucuk bir minibus bizi 7’de kaldigimiz yerden alacakti. Dus alma mevzusu falan da oldugu icin, en gec 6’da misafirhaneye geri donmus olmamiz gerektigini hesabetmistik. Neyse ki cantalarimizi hazirlayip, odadan cikisimizi sabahtan yapmistik. Cunku geri donusumuz pek de planladigimiz gibi genis zamanda gerceklesmedi.

Butun gun Angkor sehrinde bisikletle dolastiktan sonra sanki daha 2 gun once donumuza kadar islanmamisiz gibi yine sansimizi sonuna kadar zorlayip, son dakkaya kadar tarihi sehirde gezip bir de yemek yemeye calistik donuste merkeze ugrayip. Ehh o kadar olunca tabi yagmur da bardakta daha fazla durmadi ve otobuse bir saat kala bizi yine sicana cevirdi. Bu sefer hazirlikliydik, en azindan cantamizi koca bir torbaya koyduk cuzdanlarla birlikte ve islanmadilar. Ayni seyi donum icin soyleyemeyecegim. Bu muson oyle boyle bildigimiz birsey degilmis meger. Donup ustumuzu degistirip bizi belese alacak otobusun servisini beklemeye basladik.
Haa bu arada o kisacik yemekte Turkiye’den yola cikmis bir baska Leylek ile karsilastik. Avatar Ank 2 ay sonra karsilastigimiz ilk turk leylek oldu. Kambocya’da bir degil 2 Turk ile karsilasmis olmanin yuzune nasil saskinlikla yansidigini gormeliydiniz.

Onca zaman sonra yine usengeclikten gara gitmek yerine misafirhaneden almistik bileti. Gitmeden gormeden alan sen misin? En kotu yeri vermisler bize. En arkanin bir onu ve alt kat. Ayrica en arka sira basamakta durdugu icin ayaklari kafamiza geliyor arkadakilerin, diger butun yataklarin aksine. Dort tane sari abla ayaklari uzatmislar, biri benim agzimda neredeyse. Sanki ojeler pembe ya da kirmizi olunca kokulu ayaklar ayaktan sayilmiyor. Iyi ki otobuse ayakkabi ile binilmiyor, ayakkabi ve sandaletleri on kapidaki ayakkabiliga birakmasak ne olurdu bilmiyorum. Butun gece sigamadigimiz yari acili bir hastane yataginda, bozuk yolda yerimizde ziplaya hoplaya, saga sola savrula savrula uyumaya calisarak gecen bir seyahat sonunda Sihanouk Ville’e geldik.

Internette cok incelemedik aslinda burayi. Sari kumsal var mi? Var! Ver abi ordan iki bilet, hooop tatil adami Emre sortunu cantanin dibinden cikarmak icin butun cantasini ters cevirip bosaltsin. Goruldugu gibi cok bilimsel yaklasmisiz duruma degil mi?
Indik sabahin 6 sinda mekana. Sersem gibiyiz. O karmasada bir de As’in yeni gunes gozlugunu kaybettim otobuste. O kadar calkalamis ki otobus, en ustteki sirt cantasi abartisiz otobus koridoruna yigili canta yigininda en alta kadar akmis. Ben de aradan cekerken yan cepten dusurdum herhal. Sonra anladik dustugunu ama otobusun yerinde tozlar ucusuyordu coktan.

Mekani bilmiyoruz ama ucuz yollu bir cadde oldugunu ogrenecek kadar bakmistik internette. Bir arabaci istedigimiz paraya bizi oraya getirdi. Biz eski pansiyoncu kulturunden gelen insanlariz. Eskiden internet mi varmis, inersin Erdek’e baba gider butun pansiyonlara sorar. En ucuz ve guzel mekan hangisiyse gider kalirsin. Bu kabiliyetimizi kullanarak basladik aranmaya. Aslinda hemen 8 paraya kumsala giden yolda denize 100 metrede bir yer bulup cantalari orada lobiye koymustuk ama sonra bir de kumsaldakilere soralim diye dusunduk. Isteyenin 1 yuzu vermeyenin 2 yuzu diyerek, usenmedik yanyana bile olsa butun her yere sorduk kumsaldaki. Hepsi 20 ila 45 para arasi fiyat cekerken digerlerinden hic bir eksigi ya da fazlasi olmayan ve asagida gordugunuz denize sifir bambu koltugu ile kalbimizi kazanan ingiliz isletmeci ile 10 paraya anlasip hemen donup ozur dileyerek cantalarimizi biraktigimiz yerden alarak buraya yerlestik.

Onumuzdeki gunler oyle ilginc ya da merak uyandiracak hikayelere gebe degil gibi gozukuyor. Bildiginiz seyler. Deniz, gunes, kumsal falan iste… :)

Iste As ve Rere’nin sicak denizlere inme cabalarinin basari ile son bulmasinin hikayesi ve Rere’nin kumsalda gecirdigi ilk dogum gunu.  As ve Rere sicak denizlerde

Onlar ermis muradina, darisi eremeyenlerin basina.

As & Re kizgin kumlardan serin sulara kosmadan bir an evvel bildirdi.

Bu yazı günce, Kamboçya içinde yayınlandı ve , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

4 Responses to Sari sicak kumsal

  1. Mehmet Bayrak dedi ki:

    Emrecigime ne guzel bir dogum gunu armaganı olmus.Daha da guzel gunler gecirmeniz dilegimle çok opuyorum.

  2. Mustafa Tece dedi ki:

    Merhaba Çin kartından sonra yeni yazınızı okuyup avunduk.İyi olduğunuzu anladık yinede dikkat edin güneş çarpması olmasın.Özledik ama sizin döneceğiniz yok.Biz de bahar havası yaşıyoruz.Yakınlarınızda dün deprem oldu Allah herkesi korusun.Bizler hep iyiyiz.Akşam almanya ile görüştük herkes iyiymiş.Öpüyoruz iyi ge.zmeler

  3. erida dedi ki:

    ohh keyfe bak!… süpper

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s