Dun tuk tuk ile kucuk turu bitirmis, bu arada da saha incelemesi gerceklestirmistik. Bisikletle gun icinde bizi neyin bekledigini bilir bir sekilde yola koyulduk sabah 7’yi gecerken . En azindan bildigimizi dusunerek diyelim.
Kahvalti icin yanimiza 2 gundur yedigimiz ghouda peynirinin son parcasi ile kavanozda kalan son birkac yesil zeytini katik etmistik. Angkor Wat yolundaki bir bisiklet sepetinden de taze baget ekmegini kaptiktan 1 saat kadar sonra buyuk rotamizin ilk tapinagi Preah Khan’a varmistik.
Her tapinakta oldugu gibi buranin da girisine 3-5 bufe kurulmus ve isporta usulu 2-3 ananas-mangocu yerlesmisti. Biz gelince ilgi tabi yogunlasti “gel ne alirsan 1 para! Tamam hadi sana 2 tanesi 1 para!..”. Usulca yerlestik bir kenara ve yavastan kendimizi unutturduk. Tapinagi dolasmayi baslamadan evvel kahvalti yapmak istiyorduk haliyle, aci acina gelmisiz 13-15 km. Cantamizdan kahvalti malzemelerimizi cikardikca bizden is cikmayacagini anlayip bizi yoksayaraktan normal hayatlarina donduler. Gorunmez olmayi ne kadar ozluyor insan bazen…
Keyifle kahvalti ederken onumuzde sergisini acan anne-kizin tezgahi ozenle kurusu o kadar hosumuza gitti ki donuste onlardan alisveris yapariz diye dusunduk.
Preah Khan bitkilerden temizlenmis fakat henuz yikilan tavanlar ve duvarlar tekrar dizilmeye baslamadigi icin daginik bir lego masasina benziyordu. Temizlenen koridorlarda dolanip arkasina ciktik.
Belli ki ana giris bu tarafmis zamaninda. Bir hayli zaman gecirdik avluda. Ta Prohm’dan sonra gordugumuz en egzotik goruntuydu diyebilirim.
Avluda bolca helikopter tohumlarla oynadik. Uzerindeki 2 adet yapragi sayesinde duserken helikopter gibi donebilen, kestaneye benzeyen bu tohum cook yuksek agaclardan yere yumusacik iniyor. Biz de yerden alip tekrar tekrar havaya atarak bolca eglendik. Tabi bu esnada onbinlercesi tarafindan aksam nasil hava taarruzuna tutulacagimizi bilmiyorduk.
Cikinca da kendimize verdigimiz sozu tutarak ananas-mango yedik ana-kizdan. Onlar da bize ekstradan cennet meyvesine benzer bir meyve ikram ettiler (adi milk fruit).
Bu isporta tezgahlari birkac gundur favorimiz. Ogle ogunlerimizde pazarlikla koparabildigimiz kadar cok meyve alarak yiyoruz. Yavas yavas pazarlik kabiliyetimiz (bargain skill) gelisiyor. Dikis ve yemek kabiliyetleri de (tailoring ve cooking skills) gelisti lazim oldukca :).
Atlayip bisiklete yine dustuk yollara. Irili-ufakli, kayda deger-degmez bir suru yeri gordukten ve gectikten sonra ogleden sonra, egilmis gunes isiginda tekrar Ta Prohm’a gittik, bugunu kapatacagimiz tapinak olmasi icin. Bizi yine bir hayli etkiledi, hatta bir oncekinden daha da fazla.
Tapinakta kendimizden gecmis bir sekilde yeni yeni ayrintilar gorerek heyecanlanmaya devam ederken kara kara bulutlarin ufuktan sinsice yaklasigini fark etmemistik. Aslinda cok uzaklardan gok gurultusu sesleri geliyordu ama cahil cesaretine tutulup umursamamistik.
Ne olabilirdi ki, en cok biraz islanirdik!
Saat 5’i gecip de etrafta kimselerin kalmadigi sirada ruzgar siddetini arttirmaya baslamisti agac tepelerinde. Halen cephe gelisini umursamayip resim cekmeye, bagira cagira ruzgar nedeniyle dusen helikopter tohumlara tezahurat etmeye devam ediyorduk. Bir anda hava kararip burnumuza 3-5 damla dusmeye basladiginda hizli adimlarla bisikletlere donmenin iyi ama gec bir hamle oldugunun farkindaydik.
Kara bulutlar ardimizda, hizla koyulduk yola. Ruzgar bir an sonra o kadar siddetlendi ki agaclardan tohum bombardimani basladi tepemize. Biz hizli bir sekilde bisikletlerle uzaklasmaya calisirken kafa-goz-el neremize denk gelirse acitarak carpiyordu helikopterler.
Ve sonra muson ile tanistik…
Bardak falan degil, kovayla bidonla dokmeye basladilar tepemizden asagiya suyu. “Sudan korksak denize girmezdik” diyerek devam ettik yola. 3 dakika bile olmadan “Sicana” dondugumuzu anlayip ceplerimizde zarar gorecek seyleri cantaya doldurduk su almayacagini umarak. (Umarak dedim leylekler askina!) Sonra da hayatimizda ilk defa boylesi bir sagnak altinda pedallar bir sekilde, burnumuzun ucunu bile gormeden bagira cagira ve cocuklar gibi sen islanir halde bulduk kendimizi. Yanimizdan yoremizden gecen tuktuklu yolcular bizim kadar eglenmiyorlardi suphesiz.
Hic durmadan ve azalmadan yagdi yagmur. Ince igne gibi batan yagmur, buyuk tombul yagmur, asagidan yukariya yagan yagmur, yukardan asagiya yagan yagmur, sicak yagmur, soguk yagmur: yagmurun her turlusunu gorduk kisacik bir zaman diliminde. (ForestGump’tan hatirlarsiniz sanirim: “One day it started raining…” :).) 1 saate yakin bir zamanda misafirhaneye vardik, agzimiz kulaklarimizda gulumseyerek, kafamizdaki sapkadan burnumuza su damlarken.
Cok eglendigimizi itiraf etmeliyim. O kadar kopmusuz ki en ufak bir dert tasa sorumluluk, hicbir sey kalmamis hani aklimizda.
Sonuc ne mi? Islanmayan tek sey As’in makina cantasi. Kicimizdaki donumuzdan, cantamizdaki evraklarimiza kadar islanmamis tek bir parcamiz kalmamis. Paralar, yazilar, kartlar, kimlikler… Akliniza ne gelirse artik. Herseyi acip tek tek serdik yataga kurusunlar diye, bize yatacak yer kalmadi dustan sonra coken yorgunlugu atabilecegimiz.
Iste boyle de bir animiz oldu. Cok zevkliymis yagmurdan kacmadan icinde son surat pisiklet surmek.
As & Re islak islak bildirdi.
Fotograflar kusursuz yazilarinizi daha da guzellestiriyor.Ana -kız’dan alisveris size yakisan ince bir davranis.Keyifli olmakla da beni cok keyiflendirdiniz.TESEKURLER.
BOL ŞANS DİLİYORUM.İYİ EĞLENCELER.BELKİ BİR GÜN O YAĞMURU ÖZLEYECEKSİNİZZ.SELAM VE SEVGİLER..
Tesekkurler hocam. Daha simdiden ozledik. Zaman su gibi akiyor, insan sevdiklerine doyacak zaman bulamiyor.
Fotoğrafları yazıları çok beğendim. Hepsi birbirinden güzel ve sizin gözünüzle de olsa oraları takip etmek gerçekten keyif verici. (Tabi sizin kadar olamaz o ayrı :) )
Mutlu, keyifli ve güzel hatıralar biriktirmeye devam edin, ikinizi de çok öpüyorum :-*
Cok tesekkurler Arzu’m, cok sevindik begenmene. Takip ettigini ses vermen de cok guzel oldu. Sagol.
fotolar süper olmuş. ıslakken kim çekti ki sizi? tapınakları gezerken mumya falan salmayın dünyaya, tomb raiderlar sizi…
Bisikleti teslim ederken cektirdik, bakkalda.
Mumyalari coktan salmislar bitmis de ama niirdee? Tabii misir’da. Burasi mumyalamak icin birazicik nemli. Muson falan islak ormanlar bunlar. Burada daha cok basilisks, lizard warrior, ne bilim wyyern ya da serpent fly gibi mahlukatlara rastlamak mumkun. Koruyucu guardlar da stone golem ya da bone golem gibi suya dayaniklilardan secilmis. Senin int. zari biraz dusuk gelmis sanirim :P
#showtooltip Arcane Intellect
/target kürşad
/cast Arcane Intellect
/say You’re welcome.
/target Last Target
sonra da bu hareketin üzerine bence bunu kullanmak gerek..eğer kürşad bir DPS class ise.
/cast Ice Block
/cast Blink
/use Heartstone
else;
/cast Polymorph
/use Heartstone
“Muhauhasud!” der, “Power word:Laugh” salarim ortama artik.
Her kim ki ortamda hit dice’i dusuktur d8’den, baslasin gulmeye derinden. Effects d12 creature in 32ftsq area.
Muhauhasud !!! haha