Lijiang’daki hostelden bindigimiz minniiiivan beni cok kizdirarak saat 12’yi gecerken bizi Tiger Leaping Gorge kanyonunun baslangicina getirdi. 2 gunde bitirmeyi planladigimiz yuruyus rotasinin ilk etapinin 7-8 saat surecegini hesaplayarak daha erken orada olmayi dusunuyorduk. Ama dun usengecligimizden cikip normal hat otobuslerine bakmayip yerine hosteldan kalkacak bir araca adimizi yazdirmistik biraz daha pahali olmasina ragmen. 8 bucuk yerine 9’u gecerken kalkan minicik sucu arabasi kilikli Suzuki Marutti’nin abisi arac, icindeki 8 kisi ve bagajlariyla birlikte 2 saat yerine 3 saatte goturebildi bizi, yavas yavas tirmandigi dag yollarindan. Varinca da zaman kaybetmeden koyulduk yola.
Efsaneye gore avcidan kacan bir kaplan bu kanyonun en dar yerindeki (25 metre genisliginde) bir kayadan sicrayarak karsiya gecip, avcidan kurtulmus. Efsaneler disinda bakildigindaysa Tiger Leaping Gorge dunyanin en derin kanyonu olmaya aday 15 km’lik bir kanyon. 5596 metrelik Karli Yesimtasi Ejderhasi Dagi (Jade Dragon Snow Mountain) ile 5396 metrelik Haba Dagi arasinda, Cin’in en uzun nehri olan Yangzti Nehrinin aktigi bu kanyonda 22 km’lik muhtesem manzarali bir yuruyus rotasi mevcut.
Ilk gun icin planimiz 3 asamadan olusuyor. 2 saatlik hafif egimli yuruyus bizi 28 Bogum Gecid’ine (28 Bend Pass) getirecek, 2-3 saatte asilacak gecitte 2000’lerden 2600’lere cikilacak ve muhtesem manzara izlenecek ve son olarak da genel olarak inis ve duz yollardan olusan 3 saatlik yol ile Yariyol Misafirhanesi’ne (Halfway Guesthouse) ulasilacakti. Butun asamalarin buldugumuz kagitlarda ve notlarda yazan saatlerle ayni sekilde gerceklesmesi bizi cok mutlu etti. Cunku duzenli dag yuruyusu yapmayan insanlar olarak bizim icin bu rotanin onerilen saatlerden yuzde 20-30 daha uzun surecegini varsaymistik.
Yolun ilk asamasinda Tracy (Hani Dali’ye ulastigimizda edindigimiz Cin asilli arkadasimiz) grubumuzdan ayrilarak yolu 3 gunde tamamlayacak bir gruba katilirken, onun yerine Singapore’lu Hong bize katildi. Daha hizli gelen diger aracla onden giden 7 kisilik bir grup oldugunu da biliyorduk. Onumuz arkamiz dolu bir sekilde koyulduk yola.
Baslarda essekleriyle bizi takip eden koyluler her mola verdigimizde “tamam bunlar artik gidemez ben bir sorayim essekle gotureyim mi diye” dusturuyla yanimiza sokuluyor bizim hayir cevabimizdan sonra gulerek birseyler soyluyorlardi. Muhtemelen 28 bogum gecidinde 2 kat para isterim diyorlardir gulerek. Keza eger gecitte birini gorseydim verirdim herhalde kac para isterse. Sirtimizda gunes, daracik donemecler ve toz-toprak-taslardan agir agir yuruyerek tirmanirken aklim gidecek sandim. AS surekli olarak beni gazlamasa yapamayacagimi dusunmeye baslayacaktim. Bu yuruyus-tirmanis ya da dagcilik isleri gercekten zor ve fiziksel dayaniklilik gerektiren seyler diye dusunuyorum. Genelde yaparken bir suru soyleniyorum bir daha yapmayacagima dair ama hedefe ulastigimizda inanilmaz bir tatmin yasiyorum.
As’in beni ittire kaktira bitirttigi Bogumlardan sonra vardigimiz kaya burunda karsilastigimiz manzarayi tarif etmek gercekten zor. Zirvelerinde kar olan iki dagin arasinda, 4000 metre altlarinda akan turkuaz yesili ve ara ara bembeyaz kopuren Yangzti Irmagina 1000 kusur metre yukaridan bir sivri kayadan bakarken, caglayan suyun sesini dinlemek ve masmavi gokyuzunun altinda kaygisizca oturmak az onceki sizlanmalarimin hepsini aldi goturdu. Orada saatlerce oturasi geliyor insanin. Soylenecek cok sey var, kelimeler yetersiz.
Manzaranin tadini yeteri kadar cikardiktan ve dinlendikten sonra tekrar koyulduk yola. Bu esnada 3 kiz 1 erkekten olusan bir baska grupla “kim ondecilik” oynuyoruz. Birlikte molalar verip gectigimiz yollari, gelecek yollari ve kalacak yerleri konusuyoruz. Yolda gordugumuz kocaman kayalarda siradaki misafirhaneye ortalama kac km ya da kac dakikalik yol oldugu yaziyor. Kimisi esprili yaklasmis olaya “muhtesem rahatliga 1 saat” yazmis mesela. :) Gecitten 1 saat sonra ilk misafirhane olan Tea-Horse G.H.’da (Cay-At Misafirhanesi ‘nde) durmadan gecerek 2 saat uzaktaki Halfway G.H.’a (Yariyol Misafirhanesi ‘ne) dogru devam ettik. Diger herkes geceyi Tea-Horse’da gecirecek bildigimiz ve gordugumuz kadariyla.

Tea-Horse G.H. 'da

Hong 'un Halfway G.H 'a varma sevinci
Iki saat sonra vardigimiz Halfway’de yalnizca 3 kisi var ve hicbiriyle daha once karsilasmamisiz. Belli ki buraya bizden cok coook once ulasmislar. Mekan cok guzel ve abartisiz hayatimda gordugum en guzel terasa sahip. Hersey ahsap, kutuklerden sandalye, yassi kayalardan masa yapmislar. Manzara mukemmel. Hatta odamizin cami bile kanyona sifir, dagla burun buruna.
Dustan sonra yemek icin herkes bir araya geldi. Manzarali yemek salonundan yalnizca 1 kisi eksilmis biz dustayken.
Kanada’li ve Ingiltere’li oldugunu ogrendigimiz yeni arkadaslarla cok eglenceli bir sohbete oturuyoruz biralar esliginde. Sonra AS ile saatlerdir hayalini kurdugumuz zifir karanlikta yildizlari seyretmek uzere terasa cikiyoruz arkadaslari da davet ederek.
Yazin ciktigimiz Zigana Yedi Harman yaylasindan beri boyle manzara gormemistik. Bu gece ay olmadigi icin yildizlar o kadar cok ve o kadar parlak gorunuyorlar ki butun samanyolunu ayirt etmek cok kolay oluyor. Butun grup manzaraya hayran, boynumuz tutulana kadar dikiliyoruz sessizce. Sonra da tek tek pes edene kadar zifiri karanlikta sadece yildizlarin isigi altinda neseli bir sohbete devam ediyoruz. Sohbet esnasinda bir ara neden hic kayan yildiz gormuyoruz ki dedigim sirada, daha cumlemi bile bitiremeden kocaman bir ates topunun karsimizdaki daga dogru kaydigini goruyoruz. O kadar buyuk ve uzun suruyor ki hep bir agizdan tezahurat yapacak kadar zamanimiz bile oluyor bu esnada. Sevinc cigliklarimiz ve el cirpmalarimiz esnasinda aramizda dilek tutan tek kisinin As oldugunu ogreniyoruz. Aslinda dilek tutmak degil de, tam o esnada gunduz yoldayken ustunde cokca konustugumuz karavan planimiz uzerine dusunuyor ve karavan hayali kuruyormus. Dilek tutmus saydik onu. :) Cok sevindik bu duruma da. Sanki biz degiliz sabah 7 bucuktan beri ayakta olan, 3 saat daracik bir aracta seyahat ettikten sonra 7 saat dagda tasta yuruyen. 11’i geciyordu yataga sirtimizi koydugumuzda.
Tibetten ucarcasina gecmek yerine burada oldugumuz icin cok mutluyuz. Sanirim ilk defa bu kadar yogun bir sekilde sirt cantali gezgin (backpacker) oldugumuzu hissediyoruz. Zaten son 2 gunde bir bucuk ayda tanismadigimiz kadar seyyah ile tanisip samimi sohbetler etme firsati bulduk.
As & Em kacak kaplan kanyonundan bildirdi.
Ne mutlu size ki bu görkemli doga harikalarini gorme sansını yakaladınız.Bu sansı yakaladıgınız icin bende cok mutluyum.
ben de gelcem nerdesiniz şu anda
Hazirladin mi cantayi? Yaz, veriyorum adresi …