Yelkeni bitirirken

Seyahatin onuncu gununde Smokehouse Bay’den demir aldik. Daracik olmasi ve karisti mi tam karismasiyla meshur olan Man O’ War gecidinden motor gucuyle gectik. Gecitten sonra gelen buyuk girintiyi de asinca artik yelkenleri fora etmeye hazirdik.


Biz yelken cekerken arkamizdan Hans ve esi bir yelkenlide, yilbasi gecesinde tanistigimiz bir baska cift diger yelkenlide yanimizdan gectiler, el sallayip selamlastik. Onlar motorla devam ettiler. Bizse motoru susturup, yelkenin rahatlatici sukunetine kavusarak devam etmeyi sectik. Kictan takma motorun bir zorlugu da bu olsa gerek, cok gurultu oluyor.

Ruzgar cok zayif olunca ayi bacagini dengede tutmak gerekiyor.

Ruzgar biraz zayif, deniz biraz sallantiliydi. Istikametimiz itibariyle ayi bacagi yapmak en uygun sekildi. Fakat ana yelken ve bumba gecen motoryatlarin dumen suyunda cok sallaniyor ve kararsiz kaliyor diye nobetlese ust guverteye cikip direge yaslandik ilk yarim saat boyunca. Turk denizcilerin ayi bacagi dedigi, yelkenlerin alabildigine iki tarafa acildigi bu yelken yapma sekli “goose wing” yani kaz kanadi olarak geciyor buralarda.
Uc saat sonra Blind Bay’de ogle yemegi ve yuzme molasi verdik. Su kalp krizi gecirtecek kadar soguktu. Bu yil yaz biraz gecikiyor gibi gorunuyor…

Daha sonra da oradan ayrilip Tryphena Limani’na dogru yola ciktik, gece kalmak uzere. Liman’da koylari tek tek motorla gezip sig bir tanesinde demir attik. Tek kisilik kayagimiza iki kisi atladik yine ve devrilmemeye dikkat ederek sahile ciktik. Tryphena’nin kumsali bizi bir hayli etkiledi dogrusu. Upuzun acik renkli kumsal ve berrak deniz, davet edici bir tatil semti imajina burunduruyor bu liman kasabasini. Pek begendik :). Tek caddesindeki 3 dukkandan birisi de Irish pub olunca hemen elimize birer guinness yapisiverdi.

sular cekilince…


hehe :)

Tabi pub sonrasi dengede donmeye calismamiz bir baska macera oldu ki sormayin. As’in kayaktan su bosaltma isine kendisini adamasi, bunu yaparken gulme krizine girmesi, benim bu duruma sinir olmam, ben sinir oldukca As’in daha da katilmasi… Rocinante’ye zor attik kendimizi anlayacaginiz. Ogrendik ki kayak agzina kadar su alsa da, biz suyla ayni seviyede olsak da, kayak yuzmeye devam ediyormus. Hatta bana biraz daha dengeliymis gibi bile geldi. Uzaktan nasil gorunuyorduk acaba, suda oturan iki kisi gibi mi? :)

sirtustu yatarken yuzustu donen yildiz

Gece kalmak icin demirledigimiz koydan ayrilip, bir deniz mili otede bir baska koya gidip balikcilara yakin demir attik. Kotu bir tercihmis aslinda ama bunu gec anladik. Temizledikleri baliklar biraz koktu haliyle…

Sali sabah goreceli olarak erken kalkip uzun yola hazirladik kendimizi. Coromandel Limani’nin oralarda Te Kouma yarimadasi girintisine gitmek niyetimiz. Kabaca 40 deniz mili bir yol. Yol ustunde de hep gitmek istedigimiz Elephant Cove’da durmak istiyoruz. U seklinde tam bir vaha ada oldugunu umuyoruz, en azindan haritada oyle gorunuyor. Bir de bolgenin en cetrefilli denizini gececegiz, Cape Colville (Colville Burnu) ve Channel Island (burna yakin olan adanin adini Kanal adasi koymuslar) dolaylari.


Seyahat bekledigimizden uzun surse de agrisiz oldu. Hatta bir ara buyuk turuncuyu bile cektik. Sonra ruzgar durdu, biraz motor yaptik. Velhasil sonunda Elephant Cove’a vardik fakat tekrar baslayan ruzgar uygun degildi durmak icin, biz de asil istikametimize dogru devam ettik. Iyi ki etmisiz. O anlar oyle katakulliye geldi ki fotograf cekecek firsat bile olmadi isin gercegi.

Gunesli bir gunden karanlik bir ogleden sonraya, Te Kouma’ya varis…

Son duraga varmamiz ve demir atmamizla gok bosaldi sanki, ruzgar patladi birden.
Eglenceli birkac el kart oyunundan ve yemek faslini da gectikten sonra karanlik ve ugultunun verdigi rahatsizlik nedeniyle huzursuz bir uyku uyuduk. Ruzgar ve akinti cok kuvvetli oldugu icin saat basi kalkip capa kontrolu yaptik, ya da diger deyisle gps’den ne kadar taradigimizi takip ettik. Bes alti metre suya 18m zincir 12m halat salmamiza ragmen koyun zemininin tutusu iyi olmadigindan olsa gerek yaklasik 2-3 tekne boyu taradik geriye dogru. Sabah olunca ilk isimiz biraz daha koyun icine yamanmak oldu, hic degilse birazcik sakinlesir umuduyla. Boylece kahvaltiyi biraz daha sakin bir yerde yapmis olduk en azindan.

Normalde bugun burada kalip siddetli havayi atlatip, persembe As’in dogum gununu kutlamak uzere Man O’ War koyuna gececektik. Ama yarin zamanimizi tekne ruzgarda donup duruken teknenin icinde oturarak harcamamak icin ben bugunden gecmek istedim. Havayi 3-4 farkli kaynaktan iyice kontrol ettim.

Te Kouma’dan Waiheke Adasi’na

Eger simdi hizla yola cikarsak ve hersey istedigimiz gibi giderse 3 saatte 15 deniz mili karsiya gececek kadar bir hava araligi olduguna kanaat getirince de derhal yola koyulduk.
Evet, orsa seyrinde 20-25knot ruzgar gordugumuz dogrudur :). Ana yelkeni yarim actigimiz da dogrudur. Biraz Roller coaster etkisi yasadigimiz da dogrular arasinda, evet. Ama vakitlice karsiya gectik mi, gectik :).

sanki hep ayni gibi aslinda, nesi farkli ki bu goruntunun digerlerinden ???

Genelde kalabalikca olan ana ve buyuk koya gitmek yerine daracik bir araya demir atmak suretiyle cok ozel bir ada ve kumsal manzarasinda ogleden sonramizi gecirdik.
Sabah adaya ciktik, yine iki kisi bir kayakta :). Muhtesem bir kumsalda As midye toplamaya daldi. Biraz yuruduk bakindik ve cok sevdik bu kumsali. Ada ozel mulktur, girilmez yaziyordu. Sonra adada yasadigini soyleyen biri geldi denizden dogru, onunla sohbet ettim. Soramadim ‘oha ada senin mi yani’ diye. Yelkenden sohbet ettik onun yerine. Koyda bizden baska geceleyen diger iki tekne de motorbottu. Amca bizim Rocinante’ye harbici tekne, onlara tirt deyip sonra gule gule gitti.

Bir kayak bir tekne bir kumsal :)




As yanima gelince neden adamdan beni bizim tekneye atmasini istemedigimi sordu. Bu da diger teknigimiz. Iki kisi kayakla sahile gidiyoruz fakat donuste ben motorlu sandalli insanlardan sandalstop cekiyorum, boylece As islanmadan kurekle geliyor tek basina. Tam o sirada diger teknedeki adam sahile gelince ondan yardim istedim ve yine hizla tekneye ulastim.


Buyuk kutlama icin Man O’ War koyuna motorla gittik. Demir atip herseyin guvende olduguna emin olunca da dogru sarap evine yollandik. Tabi 1 sandal 2 fil fikrasi yine :). Yanimizdaki su almaz cantaya cici kiyafetler ve cuzdan koyup, nerdeyse tamamen su almis kayagimizla sahile cikip bir agac arkasinda giyiniyoruz yine. Sonra da sarap evine butun asaletimizle giriyoruz sanki 3 gundur dus almayan ben degilmisim gibi.


Butun ogleni birer minder ustunde, yari golgede, sarap, kraker, sohbet muhabbet esliginde yedik vallahi. Sonra da yine mayolarimizi giyip yuzerekten tekneye donduk (ve donaraktan), sanki az once hafif kokos bir ogleden sonra gecirmemisiz gibi.


Aksamda benzer rahatlikta bir ortami teknede yarattik. Keske balikta tutabilmis olsaydim. Herseyiyle guzel bir gundu neticede.


Ertesi gun daha da iyi baslasin diye, kalkinca hemen As icin hamak kurdum. Kahvesini ve kahvaltisini guzelce salinirken aldi. Ben kayakla ayrildigimda keyifle kitap okuyordu.



Artik buradan da ayrilmanin zamani gelince yelken seyriyle tek tek koylari gezdik. Ertesi gun donecegimiz icin hic kalmadigimiz bir yerde kalalim istedik. Ponui Adasi’nin kuzeyinde genis ve kalabalik ama cok tatli bir koyda durduk. Tekrar dogum gunu kutladik mezelerimizle ve yemegimizle.



Onbesinci ve son gunun sabahi yine goreceli erken kalktik. Sabahi agir agir, oyalanaraktan gecirdik. Vakti geldigine ikna olunca da 34 deniz millik son donus yolculuguna ciktik.



Kafa ruzgarina 6 saat suren yelken sonrasi marinada yerimize park ettik. Tekneyi bosalttiktan, kabaca yikadiktan ve yolda bize meshur swashbucklers’da bira karides ile sag salim ve tek parca eve donmemizi kutlamamizin ardindan, 15 gun denizde olmanin ve 200.5 deniz mili yelken yapmanin yorgunluguyla eve vardik.
As & Re 2016’yi bir baska yelken macerasiyla kapattiktan sonra bildirdi.

Bu yazı günce, yelkende, Yeni Zelanda içinde yayınlandı ve , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

2 Responses to Yelkeni bitirirken

  1. Mehmet Bayrak dedi ki:

    Harika bir seyahati daha geride biraktiniz.daha nicelerini yasamaniz dilegimle sizleri hasretle opuyorum.

  2. serdar dedi ki:

    hafif serin bir karadeniz akşamında, sahilde sizi andım.. baktım yine güzel bir macera bitmiş(üzerinden 6 ay geçse de), hızlıca okudum… dünyayı dolaşmanız bir yana, yelken size çok yakıştı… kendinize iyi bakın. sevgiler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s