Yelkende yilbasi

Zaman her zamanki gibi hizla gecti ve eve donus gunu geldi catti. Tam bir donus planimiz yoktu aslinda, uzatabildigimiz kadar uzattik fakat on besinci gune geldigimizde artik stoklar tukenmisti. Icme suyu, tank suyu, dus suyu, ekmek, meyve, peynir, makarna, neredeyse hicbir sey kalmadi. Tabi bugunun cumartesi oldugunu ve pazartesi gunu de tekrar isbasi yapacagimizi dusununce, pek de bir alternatif yok zaten. Gelin bu son on gun neler olmus bir anlatalim.

Son yazida As’in makalesini bitirmesiyle ustundeki yukun kalktigini ve asil tatilin simdi basladigini soyleyerek bitirmistik. Artik yerlisi olmaya baslayip esnafla selamlastigimiz Fitzroy Limani’na son bir kez ugrayip buz alip, ihtiyac molasi verdikten sonra kendimizi bu essiz adanin daha bakir koylarina yonlendirdik.
Kaiarara Koyu’nun guney yakasinda bir yer begendik ve oraya gittik. Vardigimizda yalnizca 2 yelkenli vardi. Biraz derin geldi once, capayi uzun biraktik. Artik biz uzun biraktik diye mi, capa tutmadi diye mi, koyun ruzgar turbulansi ve gelgit akintisi cok acayip diye mi, butun gun donduk durduk. Aksama dogru da on kusur tekne gelip etrafimiza konuslandilar.

Boyle demirlemek mi olur yahu?

Bu koyda gecirdigimiz ikibucuk gun boyunca her gun kayak ile baliga gittim ama hep eli bos dondum.

Re baliga giderken

Re baliga giderken

 

 

 

 

 

 

 

As kolaya kacip, pek hizla kacamayan bir av secti kendine aksam yemegi icin. Kum midyelerinden toplamak niyetiyle sahile gitti ve basarili oldu.

img_8997

nom nom nom…

Bu midyeler, su gorunen koydan kosup gelip bu tencereye girmisleeeer...

Bu midyeler, su gorunen koydan kosup gelip bu tencereye girmisleeeer…

 

 

Kaan usta tarifiyle muthis bir noodle midye yemegi yaptik.

Koydaki tekneler gayet dosthaneydiler. Komsu tekne sabah ugrayip bizimle sohbet etti. Bize Richmond Yat Kulubu’ne uye olmamizi onerdi ve genis bir aile olduklarini anlatti. Her yerde mutlaka birileriyle sosyallesirsiniz dedi. Bir de Turk oldugumuzu duyunca sevindi nedense. Hem is arkadasi varmis, hem de tanidigi bir iki baska yelkenci varmis klupte. Kuresellesmeyi arttirmak anlaminda daha cok turk yelkencinin kulube katilmasini diledi.

Bir baska ziyaretcimiz de balik geyigi yapti. Benim umutsuz vakka oldugumu anlayinca da biraz tavsiye verdi. Yilin son sabahi sanki ruyamda olta gormusum gibi uyanip direk bahsettigi capariyi hazirladim. Daha kahvalti etmeden tekneden balik tutma girisimlerine basladim yemlik yapmak icin.

Re tekneden balik tutar

Re tekneden balik tutar, kucuk baliklari buyuk baliklara yem yapmak niyetiyle…

Ama tuttugum jack mackareller, buyukce bir pilchard ve kucuk kawhailer bize zaten yeter gibi gorununce, yemlikleri bir cirpida temizleyip yemeklik yaptik. Yilbasi gecesine hazirdik.

Re ganimetleri sayarken

Re ganimetleri sayarken

Ruzgar aksama guneyden batiya gececek diye ve biraz da degisiklik olsun dusuncesiyle bir baska koya gittik. Stony Bay’in 2 kubbesi vardi, biz kuzeydekine yerlestik. Sahile ciktik ve kisa bir yuruyus yaptik. Kumsal cok guzeldi. As kendini yine deniz kabuklarina kaptirdi, sonra da kayak ile etrafi turladi. Bense biraz yuzdum. Donup dus alip, cicilerimizi giyip hazirlandik kendi halimizde.




Dusu nasil aldigimizi hatirlatayim hizlica. 20 litrelik siyah kamp dusu torbalarimiz var. Guvertede gunese birakiyoruz ve isiniyor. Sonra ana yelken halyardi ile bir boy yukari kaldirip altindaki musluga takili kucuk hortum ve delikli ucu yardimiyla dus aliyoruz. Eger sampuan ve krem gerekiyorsa, ki 3-4 gunde bir yapmakta fayda var, tamamen bitkisel ve denize zararsiz urunlerimizle teknenin kicinda kopurup, sonra suya dalip cikip dusa oyle giriyoruz. Ohh mis.

Dus sonrasi birer kadeh rakilarimizi koyup teknenin basina bagdas kurup yerlestik. Sohbet, turku, 2016’nin degerlendirmesi falan dunyayi kurtariyoruz iste.



Bir sandal hizla yanasti ve direk sohbete daldi. Ben once cikaramadim ama As hatirlatti hemen. Rocinante’nin bizden onceki sahibi Matt. Cok neseli bir sohbete tutustuk. Hemen havuzluga gectik oturduk. O motor yat almis yakin zamanda. Cok ozlemisler denizde olmayi. Aksam yilbasi icin bizi davet etti. Sandalimiz yok deyince de ben sizi gelir alirim dedi. Memnun olduk.

Yilbasi yemegi kucuk capta bir ziyafete donustu. Sabahki baliklar mangalda boy boy, As’in salatasi, peynir, meyve ve raki. Degmeyin keyfimize.


Saat 9’a dogru Matt bizi almaya geldiginde guzeldik guzel. Gidecegimiz parti icin ozur diledi, anlam veremedik. Vardigimizda anladik. Uc buyuk motor yat birbirine bagli, arkalarina bir sandal ordusu baglanmis, teknelerin luks olanindan bangir bangir muzik caliyor, yilbasi isiklari ile her yer yanar doner, onlarca insan icerde disarda her yerde. Aha dedik partiye dustuk. Ama durum o kadar kotu degildi. Yaslari 60’in uzerindeki bu Richmond yat kulubu toplulugu gayet hos sohbet, engin tecrubeli, neseli denizcilerdi. Bir de benim yaristigim tekneden olan bir amca vardi, Hans. O ve onun esi bize cok ilgi gosterdiler. Herkesle cok guzel kaynastik. Aralarinda dunya turu yapmis olanlar, en azgin denizlere yelken acanlar, eski yariscilar falan vardi. Hatta 70’lere merdiven dayamis, yeni emekli olmus bir cift, evi barki satip yeni bir yelkenli almislar, yine bir dunya seyahatine cikmak uzereymisler.

Bu sohbetler esnasinda saatlerin nasil gectigini anlamadik. Asil ev sahibimiz Matt daha fazla kafayi bulmadan bizi birakmak istedigini soyledi ve saat on bir bucuk gibi Rocinante’mizle basbasa bulduk kendimizi. Boylesi daha iyi oldu isin gercegi. Hem kimseyi tehlikeye atmadik, hem de ozel yilbasi animizi yasadik. Iki bin on yedi daha bariscil olsun diye diledik.
Pazar sabah uyandigimizda mutluyduk ve yorgunduk. Ayildik, toparlandik. Birazda yelken olsun diyerek kisa bir mesafe olmasina ragmen bir sonraki koy olan Smokehouse bay’e yelken ile gittik. Orada da nezih, dinlenceli, bol kart oyunlu ve muzikli bir gun gecirdik.

Havalar biraz degisecekti. Ben artik ana adaya donme fikrindeydim. As ise daha da uzaklarda Mercury adalarina gitmek istiyordu. Derinlemesine degerlendirip, havaya bakip, gunleri boncuk gibi dizince As benim uzaklasmayip Hauraki limaninda kalma planima ikna oldu. Pazartesi sabah Great Barrier adasinin guneyine yollanmaya karar verdik.
Her ne kadar yazinin basinda son on gunu anlatacagim diye baslamis olsam da, iyice uzayan bu yaziyi bu noktada kesmek daha uygun geldi. Iyisimi seyahati bir baska yazida bitirelim.

As & Re yeni yil heyecaniyla bildirdi.

Bu yazı günce, yelkende, Yeni Zelanda içinde yayınlandı ve , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

1 Response to Yelkende yilbasi

  1. Mehmet Bayrak dedi ki:

    Harika bir tatil ve keyifle okunan bir yazi ve de guzel insanlarin birbirini buldugu bir ortam.insan baska ne ister ki? bu guzellikleri bol bol yasiyacaginiz nice saglikli yillar dilegimle sizleri cok opuyorum.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s