Ciftlikte siradan bir sabah

Yeni Zelanda’ya geldigimizden beri sabah uyanmak konusunda biraz tembellesmeye baslamistik. Asya’da rutinimizdi erken kalkmak ya da yatmamak ama burda mercimege tasininca ‘nerde aksam orda sabah’ derken farkettik ki biraz rahatlamisiz. Hicbirseye yetismiyorduk. Simdiyse sabah 4 gozle bekleyen bir suru hayvanimiz oldu birdenbire. Tekrar duzenli bir hayata donmenin vakti gelmisti ve bu iyi bir firsat.

Duzenli hayat derken yine oyle cok kati bir duzenden bahsetmiyorum. Sabahlari 8 olmadan kalkip kahvaltimizi bitirip ciftlige bakmaya cikmak alti ustu, ama haftanin her gunu.

Ne mi yapiyoruz peki?

Once on bahcede Mr. Shnitzel’a goz atiyoruz. Uzun sureli beslemeyi dusunmedikleri bu renkli domuzu bir gun keseriz diyerek adini schnitzel koymuslar, sisirdikce sisirmiler, tombul sosis olmus. Ama cok sevimli bulduklari icin bir turlu kesmeye yeltenememisler.

Sonra sadece hersey yolunda mi diye yandaki kumeslerdeki tavuklara ve tavsanlara goz atiyoruz. Onlari aslinda Ross hanim besliyor. Onun tavuklari da hemen yandaki kafeslerde oldugu icin hepsini bir anda aradan cikariyor. Ciftligin bu bolumu sadece haftasonu bizim gorevimiz oluyor.
Bence hepsi tavuk, ama sahibine sorarsak su an aklimda tutamadigim bir suru cins ismi verecektir usanmadan. Aslinda bazilari gozle gorulur sekilde farkli gercekten. Ozunde tavuk ya da horoz :). Boyle soyleyince siradanlastirip haksizlik mi ediyoruz acaba onlara…

Bay Horoz takipte...

Aaa bu arada evin kapisindan ciktigimiz anda pesimize takilan buyuk beyaz horozdan, Bay Horoz’dan bahsetmeyi unutuyordum nerdeyse. Biz ciftlikteki islerimizi yaparken cizgi filmlerden kopma kocaman beyaz bir horoz bize eslik ediyor. Kendine dokunulmasini seviyor ama naza cekiyor. Biraz kacar gibi yapiyor, sonra donup dolasip bir yerde yine onumuzu kesip bize katiliyor, kendini elletmekten de vazgecemiyor.

Ciftlik, yamaca taracalar bahce taracalarihalinde konuslanmis durumda ve evin arkasindaki birkac kat bahce bolumunu saymazsak, hayvanlarin yerlesim yerleri arasindaki birinci katta kucuk gri sipa yasiyor. Oncelikle onu ziyarete cikiyoruz.
Bu sirada kecilerin mekaninin onunden gectigimiz icin hepsi citlere dolusuyor, biz gecerken birsey koparabilirler mi umuduyla. Yoksa onlari yukaridan besledigimizi gayet iyi biliyorlar. En cok eski kulagi kesiklerden kim kaldi ile numero 79 bize ilgi gosteriyor.
Dayanamayip yerden taze ot koparip elimizle besliyoruz kendilerini, bu sirada oksanmayi seviyorlar keyifle digerlerinden ayricalikli olmanin tadini cikariyorlar.

Citlerden devam edince Miss Promerose, hani su gri sipa anirarak karsiliyor bizi kulubesinin onunde. Yalnizlik cekiyor biraz orda galiba, kahvaltiya baslamadan evvel biraz sarilip simartilmayi seviyor.  Samanini ve nutslarini atarken halen bize ilgisi olsa da yemegin dayanilmaz cazibesine kapilip gidiyor.

En cok hayvan bir ust seviyede bizi bekliyor, ikinci kat. Hicbirini atlamamak icin sirayla ve duzenle yapmak lazim burayi. As ile kendiliginden olusan bir is bolumunu takip ettigimizi fark ettik. boyu neredeyse bir insan kadar. disleri ve tirnaklari cok keskinmis. Vahsi dogada saldirdiklarinda tek darbeyle ciddi yaralar acabiliyorlarmis.En cok debelenen ve ses cikaran vahsi domuzlari sakinlestirmek en mantiklisi. Ustelik ziplayarak hoplayarak etrafa birseyler ucusturmalarinin da onune gecmis oluyoruz. Mr pig surkli citlerden uzatiyor kafasini, sirinlik yapip daha cok cerez koparmak niyetinde.

Yarimsar kutu nutslarini koyduktan sonra sakinlesen bu uzun, sivri ve keskin disli boar’larin (vahsi domuz) ulasamayacagi bir noktadan As sularini dolduruyor. Ne zaman gelsek bos olan su kaplarini  aslinda icerek degil debelenerek bosaltiyorlar.
Onde 2 ayri ahirda 2 ayri cilgin vahsi domuz varken arkada biraz daha buyuk bir ahirda bu buyuk domuzun teyzesiyle annesi bir arada duruyor. Niyeyse bir turlu gecinemiyor, ahirlarina sigisamiyorlar. Ozellikle yemek saati geldiginde daha fazla yemek ugruna biri digerini itip kakiyor.

Onlar sacilan nutlarini aranirken biz kecilere yoneliyoruz. Uzerine ciktigimiz ufak bir kulubenin catisindan citle kapatilmis 2 bahceye ayni anda bakabiliyoruz tepelerinden. Birinde 3 yavru teke, digerinde 5 yavru keci var. Birbirlerine daha bu ufak yasta hakimiyet kurmaya calistiklari icin yayarak atiyoruz nutslarini ve samanlarini. Birbirlerini kovalaya kovalaya yemeklerini yiyorlar.

Sonra sira 20’den fazla nufusuyla en kalabalik grup ve tepenin yarisinda gezme hakkina sahip olmalari disinda kocaman bir de citli bahceleri olan disi kecilere geliyor. Yayili sekilde atmak lazim burayi, yoksa yavrularin sahibi 2 cete lideri abla etrafina yaklastirmiyor kimseyi yemek esnasinda.
Herkese esit hak tanimaya calisiyoruz.
Yarim balyadan fazla samani da verdikten sonra kalabaligin dikkati iyice dagiliyor. Bu surecte bahceye girip cok cekingen ve korkak oldugu icin digerleri arasindan yemek yiyemeyip zaafiyet geciren, bu nedenle de ayri bir bolmede tek basina tutulan keciye gidiyoruz. Yemegini, suyunu veriyoruz. Cok korkak garibim. Ancak uzaklasinca sigindigi duvar dibinden ayrilip horozlarin tirtiklamaya basladigi nutlarina davranabiliyor. Neredeyse horozdan bile cekinecek.

Sira tepenin diger yarisinin ve zirvesinin hakimleri tekelere geliyor. Once on bahcede cok yasli olduklari icin ayri tutulan bir koc ile tekeye bakiyoruz. Biz onlarla ilgilenirken citlerin diger tarafinda takir tukur diger tekelerin kafa tokusturma savaslarinin sesleri geliyor.

Sonra arka citlerden 11 delikanliya ve 1 kiza yem atiyoruz. Gecen ciftlesme doneminde buraya kacmis hatun kisi, ama alan cok buyuk oldugu icin yakalayip cikaramamis Dave. “Ciftlesme donemi gecti neyse ki” diyor yalniz disi keciden bahsederken.
Burada da herkesin samanlarini dagitiktan ve sulari kontrol ettikten sonra kahvalti fasli resmen bitmis oluyor.

Zirvedeki 5 pony ata ve 4 essege birsey vermiyoruz. Onlar tepenin otlariyla besleniyor zaten. Belli araliklarla sularina cikip bakmak yeterli, Dave arada bakiyor, ziyareti sirasindaki sevgi gosterilerini de kabul ediyor tabi ki.

Ciftlik islerine baslamadan evvel bir saat kadar suren besleme isi sonunda 3 farkli katmandaki saman kulubelerine birkac balya tasiyorum gerekiyorsa, yoksa o gun onumuze ne is gelmisse ona basliyoruz agirdan. Bu esnada da bir gozumuz surekli genis manzarada oluyor.
Temiz hava, bol gunes. Civil civil meee’lemeler arasinda zevkli bir baslangic yapmis oluyoruz.

As & Re herhangi bir ciftlik sabahinda bildirdi. (7Eylul 2011)

Bu yazı günce, Yeni Zelanda içinde yayınlandı ve , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

2 Responses to Ciftlikte siradan bir sabah

  1. Mustafa Tece dedi ki:

    ALİ DAYININ BİR ÇİFTLİĞİ VAR.ZEVK ALARAK YAPTIĞINIZ İŞ OLUNCA FAZLA YORUCU OLMUYORDUR.SİZE KOLAY GELSİN.KAÇ GÜNDÜR YAZMIYORSUNUZ SESİNİZ ÇIKMIYOR İNŞALLAH İYİSİNİZDİR.BİZ İYİYİZ ÖPÜYORUZ DOSTLARINIZA SELAMLAR.İYİ HABERLERİNİZİ BEKLİYORUZ.

  2. Bence de kesmesinler schnitzel’i :) Çoook tatlı sıpa. Bu arada bana iki köpek ve evdeki kobaylarla nasıl uğraşıyorsun diyenlere okutmak lazım bu yazıyı :)))) Halinizden memnun ve mutluysanız ne güzel, ben olurdum o kadar hayvanla çevrili olsam. Elbette zor ve yorucudur ama uzaklardan çok da keyifli görünüyor ne yapayım :) Kolay gelsin, keyif versin…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s