Kunming’den bindigimiz gece treni ile sabah 6’ya dogru vardik Dali merkeze. Old town’a ulasmak icin istasyon onunden kalkacak otobusu bekledik diger butun herkes gibi. Hava karanlik henuz, bir hayli de soguk.
Kalabalik arasindan bir kisi ile tanistik bu arada, Tracy. O da seyahat ediyormus bizim gibi. Aslinda Cinli ama ailesi uzun yillar once yurt disina cikmis. O da okullarini Avusturalya, Yeni Zelanda ve Amerika da okumus bu surecte.
Eski kasabaya vardigimizda bizim rezervasyonumuz olmasa da haritali bir brosurumuz vardi, Tracy’nin rezervasyonu olmasina ragmen haritasi yoktu. Bir sekilde birlikte bos kasabada dolandik durduk. Sonra onun kalacagi yere kadar eslik ettik bulunca. Fiyat uygun gelince biz de orada kalmaya karar verdik. Saat bu arada 8’i gecmisti bile. Hemen gezmeye ciktik erkenden.
Bir yanda gol diger yanda dag manzarali bir mekan Dali. Daha gorur gormez bir cok acidan bana Iznik golu ve cevresini hatirlatti. Hemen arkamizdaki dagin sabah gunesi altinda zirvelerinin parlamasindan gozlerimizi alamadik.
Kasabada kahvaltilik birseyler bulduk. En guzeli taze sogan ile yogrulmus, firinda pisirilmis ekmekti. Ilk defa sicak taze ekmek goruyoruz. Ustelik pek bir lezzetli.
Kasabayi gezdikten sonra gole gitmek icin bisiklet kiraladik biraz pazarlikla. Yarim saat sonra ulastik gol kenarina. Manzara cok guzel. Koy evleri de gayet ilginc ve yoresel tarzlarda yapilmis. Biraz ilk koyde dolastiktan sonra gol yanindan koy koy gezeriz sanmistik. Meger her seferinde geri donup ana yoldan ileri gidip bir sonraki sapaktan girerek diger koye geciliyormus. Daglardan gelen onlarca akarsu gol etrafindaki koyleri birbirinden ayiriyormus. Biz de o koyun sonuna gittik. Iyi ki gitmisiz! Golun icine dogru bir iskeenin ucuna yapilmis bir cardak bulduk. Orada golun ve daglarin tadini cikarabildik guneslenerek.
Tekrar bisikletlere atlayip bir sonraki koye yol aramaya karar verdigimiz sirada beni kotu bir supriz bekliyordu. Yol var midir diye gitmeye calistigim tasli engebeli yollarda arka tekerlegi patlatmis olmaliyim. Daha kotu haber ise o koyde hic lastik tamircisi olmamasiydi. Herkese sora sora bir pompa buldum. Bastik havayi bekledik basinda. Bir sure sonra yumusadigi belliydi. Ben de maksimum havayi basip Dali eski kasabaya dogru son surat yola koyuldum. Gittigi yere kadar gidip gerisini elde gotururum dusuncesindeydim. Hava ancak inmisti ki bisikletcinin sokagina 10 dakika mesafedeydim. Bisikleti degistirdikten sonra tekrar kizlarla bulusup biraz da kasaba icinde turladik.
Bisikletleri geri verdikten sonra bir sure de yayan gezerek hava kararmadan misafirhaneye donduk. Yemegi orada yedik, bu sirada tanistigimiz Iskoc bir baska arkadasla sohbet ettik.
Dali’deki ikinci gunumuzde amacimiz arkamizdaki dagin eteklerindeki trekking rotasinin bir kismini yapmak. Erken yatarak dinlenmeye cekildik.
Erken kalkan cok yol alir desturuyla kalkip kahvaltinin ardindan yola koyulduk. Daga tasa girmek bile parayla bu ulkede. Bilet gisesine parayi verip, giris icin kayit yaptirdiktan sonra basladik tirmanmaya. Aslinda cok sasirdik rotaya. Biz bir patika bekliyorduk ama usenmemisler tastan merdivenler yapmislar butun tepeye. Merdivenlerden yamactaki yola varinca da gorduk ki aslinda gayet parkta yuruyormussun gibi tastan yollarda yuruyorsun. Yurudugun yol disinda hersey trekking icin uygun.
Agaclar icindeki rota boyunca akmayan selalerden, coktugu icin kapatilan magaralardan ve urkutucu yuksek manzarali kayalik yerlerden geciyorsun. Once guney istikamette devam ettik, belli bir yerde yeter deyip, inise gececegimiz tam zit taraftaki tapinagin ve teleferigin oldugu tarafa yuruduk. Tapinakta manzaranin ve gunesin tadini cikarip donuse gectik.
Kendimize saat 6 gibi bir vasita bulup Lijiang kasabasina gitmek istiyorduk. Yol 3 bucuk saat kadar surecek bu yolcukta. Old town’da bir acentadan bir midibuse bilet aldik. Daha bir saat vardi aracin yola cikmasina. Misafirhanedeki esyalari alirken biraz da dinlendik oturup. Bol gunesli, havadar ve yorucu bir gunun ardindan Lijiang yoluna koyulduk.
As & Em 27 Subat pazar gunu Dali’den bildirdi.