Tren gunlugu-1

Anakarada yapilabilecek en konforlu ve guvenli yolculuk metodu.
Luoping-Guilin yolculugu bizim Cin’deki son uzun tren yolculugumuz. Gerci bir onceki sefer de boyle dusunmustuk, Dali’den Kunming’e giderken:) Simdi sapkadan cikan Luoping’den bindik trene 15 saat sonra varmak uzere sapkadan cikan guilin’e gidiyoruz. Hayat surprizlerle dolu.
Trene ara duraktan biniyor oldugumuz icin yerimize coktan birinin coreklenmis olmasi ihtimalinin kaygisiyla girdik vagona. Neyse ki oyle birsey olmadi. Zhengzhou’dan Chengdu’ya giderken bizden once binip bizim yerimize oturmus -neyse ki henuz yatmamis- birini kaldirmak zorunda kalmistik. Iki farkli odadaydi biletleri bu iki arkadasin, ayni yerde kalmak istiyorlardi haliyle, bize ayri ayri bolmelerde yatmamizi onermislerdi. Kabul etmedik diye de bizimle bir daha iletisim kurmamislardi. Herhalde en iletisimsiz gecen yolculuk o olmustur.

Daha onceki seferlerdeki gibi yine ben ortadayim, emre de hemen alt katimda yatiyor. En ustu pek tercih etmiyoruz cunku cok dar oluyor, oturur bir sekilde durmaniz mumkun degil. Ben asagilarda uyumaktan pek hoslanmiyorum, ayak altinda kaliyormusum gibi geliyor. Emre de en alt, orta ve uste gore daha genis diye en alti tercih ediyor. Hem boyle al gulum ver gulum de kolay oluyor, yukardan asagiya. Gunduz de genis genis asagida oturuyoruz, cunku en altta rahatca oturulabiliyor. Yer tercihimiz iste boyle olusuvermis oldu ilk tren seyahatimizle birlikte ve yer bulabildigimiz her durumu bu sekilde degerlendirdik; bir alt, bir orta.

Cin’e gelmemizden once hic yatakli trende yolculuk etmemistim ben. Garip bir duygu. Sardalye gibi siralanmis insanlar yataklara; her bolme 6 yataktan olusuyor, 3 katli iki sira. Sagdan soldan titresim sesi geliyor, hic bitmeyen tekerlek tikirtisi, ray gicirtisi. Duyulan seslerin tonu, yuksekligi hatta cesitliligi tamamen tren sinifina ozgu. Mesela bu aksamki K sinifi bir tren. Saatte 160km hiza cikabiliyor. Ustelik K sinifinin yenilerinden. Yatak baslarinda birer lamba var ve bagajlari koydugumuz bolum koridorun ustunde kalmasina ragmen kapali, sadece her bolumun en ust yatagindan ulasiliyor. Guangzhou’dan Nanchang’a giderken bindigimiz K treninde bagaj bolumune koridordan rahatca ulasiliyordu mesela. Yine de insalarda bagajlarinin kaybolmasina yonelik bir kaygi yok, guvensizlik sezilmiyor.
Eyvah, yan taraftaki siranin en altindaki horlamaya basladi (emrenin yanindaki). Uzun bir gece olabilir.
Ne diyordum, bu trende ray gurultusu bir hayli fazla. Mesela Z sinifi trenler var, daha hizli ve K’ya nispeten cok sessiz.
Butun bu sarsilma ve gurultunun icinde uyuyabilmenin ise iki puf noktasi var: gun icinde kendini cok yormak ve bir gun once yeterinden az uyumus olmak. Bu yolculukta iki konuda da basarisiz durumdayiz, benim acimdan. Tren yola cikali 1 saat oldu ancak ve emre coktan uyudu bile. Bense hem bugun yeterince yorulmadim hem de dun fazla fazla uyumustum.
Trene binmek uzereyken bir baska yabanci turistle karsilastik, yer bulamadigi icin hardseat almis. (Sert koltuk, koltuklar da tam kelimenin karsiligi gibi.) Hardseat denen koluk turu hicbir turlu yatmayan 90 derece dikliginde sirt sirta oturulan, oldukca dar koltuk turu. Kesinlikle cok daha ucuz ama 15 saat bu sekilde gidebilmek kabiliyet gerektirir. Biz Nanchang Hangzhou yolculugumuzda yedi saatligine bu tecrubeyi yasayip bize gore olmadigina karar vermistik. Bu kararimizda koltuklarin altina serilmis sereserpe yatan insanlar da etklili oldu suphesiz. Hoop, ayaginin altinda bir kafa beliriyor birden.
Hic bahsetmedik degil mi, bir de seatless denen koltuksuz biletli olanlar var. Evet, dogru okudunuz, ya da ben yanlis yazmadim. Koltuksuz biletli onlar. Ya ellerinde bir tabureyle biniyorlar, koridora koyuverip oturuyorlar, ya da surekli dolasiyirlar ortalikta bos bulduklari yatak koltuk ne varsa konuslaniyorlar, bos bulurlarsa tabi.

Bu dunyada konduktorler kral. (aslinda dagilimda ciddi bir kadin yogunlugu var, kralice demek daha dogru belki de.:) ) yolcular ise yine sefil tebaa, hem hizmet edilen hem de itilip kakilan. Isiklar sonunce itiraz yok, istasyonda tuvaletlerin kapilari kilitlenir, inecegin duraga yarim saat kala yatagina patapata vurularak uyandirilirsin, kalkmadinsa ikinci turda ayni tecrubeyi tekrar yasamayi hakettgin acik.

Cin’de tren yolculugunun olmazsa olmazi olan bir baska sey ise kuru noodle kutulari. Bizi cinlilerden ayiran en onemli ogelerden biri bu sanirim. Biz iki tane muz ve bir paket kurabiye ile binerken trene, onlar 6-8 kutu kuru noodle ile biniyorlar. Hayir ne kadar kalacaksin trende? Ayni yere gitmiyor muyuz? Diyelim ki 15 saat, zaten 8 saati uyku, hadi diyelim iki ogun var, 6 kutuyu nasil yiyeceksin? Tekerlek doner donmez yemek yemenin manasi nedir? Daha ray tikirtisi yeni ulasirken kulaklarimiza, burnumuz sicak su koyulmus kuru nodlelardan yukselen baharat kokusuyla iptal oluyor. Butun tren bir noodle kutusuna donusuyor gozumde, nereye gitsen ayni koku. Rahatsiz edici ama dayanilmaz degil!

Tren gunlugunu yazmaya tersten baslamis oluyoruz boylece, son tren yolculugumuzla. Trenler olmasa daha renksiz olurdu suphesiz Cin’de seyahat etmek ve daha konforsuz.

— 11 Mart’i 12 Mart’a baglayan gece, Luoping’den Guilin’e giden K394 gece treninde

Bu yazı günce, yazı-yorum içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s