9bçk saatlik uçuştan sonra Kuala Lumpur Havalimanı’ndayız. 2 saatlik ücretsiz internet hakkımız var, hemen değerlendirelim dedik. Zaten Hong Kong uçuşundan önce 2 saatlik bir boşluk var, beklemedeyiz şu anda.

Atatürk Havalimanı’nda böyle bir hizmet olmadığı için kredi kartı salonlarından faydalanmak gerekiyor, onların şifresini sadece misafirlerine verdikleri (tahmin etmek gerçekten zor: istanbul idi mesela bir tanesi:)) özel kablosuz internet bağlantıları var.

Ne diyordum, 9bçk saatlik, 8680 km’yi aşan uçuştan sonra sabahın körü denebilecek bir saatte (07:00 ) 25 derece C hava sıcaklığıyla karşılaştık. Evet Ekvator çizgisi hemen şuracıktan geçiyor. Hong Kong uçuşunda rötar var. Daha da iyisi Emre henüz yola çıkmış olduğunun farkında değil, biraz şaşkınlık içinde sanki. Gözünün altına uyku birikmiş, poposu uçağın koltuğuna değer değmez uyuyuverdi. Bense Malezya Havayolları’nın dergilerini karıştırdım. böyle işte…

Havalaanını Emre çok beğendi. Aydınlık ve dışarısı heryerden görülebiliyor. Ortasında da ufak bir tropik ormancık var. Suni değil, şehrin havasını soluyor bu orman ve  bana dayanılmaz derecede nemli geldi. Gökyüzü mavi değil, puslu bulutlu.

Hong Kong uçağı yolcu almaya başladı, buralar kalabalıklaştı. Haydi biz artık kaçalım.

aslı&emre Kuala Lumpur’dan bildirdi.