Bir baska ada yolculugu

Merhaba leylek dostlari. Yeni yilin yaklasmasi ve noel tatilinde zorunlu izine cikarma politikalari neticesinde kendimizi yine yeni bir plan yapma gerekliligi icerisinde bulduk. Gecen sene Amerika’dan ve Avusturalya’dan gelen yakin arkadaslarimizla gerceklestirdigimiz boydan boya Yeni Zelanda turundan sonra bu sene daha sakin bir aksiyon arayisi icerisindeydim ne yalan soyleyeyim. As her ne kadar yuruyus yapma isteginde olsa da benim dilegimi kirmadi ve 2 haftalik bir baska yelken seyahatine razi oldu. Tabi ki subat ayinda Heaphy rotasinda yapilacak 5 gunluk bir yuruyus sozu verildikten sonra, vakti geldiginde anlatilmak uzere. Ama simdilik, cok nadir firsat yaratabildigimiz, Great Barrier adasina bir seyahat yapmaya karar verdik.

Belki 2 sene evvel gerceklestirdigimiz ada seyahatini hatirlarsiniz. Aslinda ayni seyahati tekrar edecektik. O sebeple yazacak cok degisik bir yani yok bu seyahat baslangicinin. Ozetle haftaici hazirligi bitirmece, erzak stogu, yakit/motor/yag kontrolleri, kabaca sagi solu kontrol, kiyafet, yastik/yorgan getirmece ve haziriz. Bu hafta 40W’lik bir gunes paneli taktik ki hic elektrik sorunumuz olmasin bu sefer diye. Barbekunun kirilan parcasini da degistirince kendi kendimize yeten yuzen evimiz hazirdi.


Cuma ogleden sonra ayrilmak istiyorduk fakat hava biraz sert olunca cumartesi sabah ayrilabildik. Ilk gun nezih bir pupa seyriyle Kawau adasina ulastik. Nezih seyir dedigim de hani 25-30 knot ruzgarda ana yelkene full riff atilmis (camadan miydi bunun turkcesi?), bas yelken J3 en kucuk yelkenimiz takili halde ucarcasina bir seyir. Ruzgar ve gelgit akintilarinin ters dustugu saatlerde Tiritiri Matangi ve Whangaparoa yarimadasi arasindaki kanaldan gecmek durumunda kalinca da kare dalgalar kavraminin ne anlama geldigini ogrenmis olduk. Arkamizda bu sefer sandal cekmedigimiz icin mutlu olduk.


Bu seyirde neredeyse butun rekorlarimizi kirdik.  Muhtemelen bir dalgadan asagi sorf yaparken gerceklesen 11.3 knot’luk hiz rekoru, 6.4 knot ortalama hiz rekoru, 5 kusur saatte 32 deniz mili yol almak falan, bizim 26ft’lik Rocinante icin hayal rakamlar. Saat 4 gibi Kawau adasinin Harris koyuna demir atmistik.
Her demir atmada oldugu gibi bu da bir maceraydi. Ruzgardan ve dalgadan siginmak icin hep en kenarlara koselere sikismaya calisiyoruz. Tabi dar alanda dogru noktayi hesap etmek hep bir is. Ilk demir attigimiz noktada cok yakinina dustugumuz bir motor-yat biraz miziklaninca demiri cekip biraz daha oteye attik. Iyi ki oyle yapmisiz. Guzelce araya ilisip gece rahat bir uyku cektik.


Her sene ayni terane. Noel tatili oncesi oyle cok calisiyoruz ki, tatile ciktigimizda ilk bir kac gun cok yorgun oluyoruz. Pazar sabah erken kalkip cikmak istedik fakat ayilip, kahvalti edip yola koyulana kadar saat 11’e yaklasti yine de. Hedef cetrefilli. Mesafe uzak degil, sadece 33 deniz mili. Fakat “bu geciste hic bir kotu havaya yakalanmak istemezsin” kivaminda bir gecis. Dunku havadan sonra temkinli ayrildik koydan. Bir saat sonra bas yelkeni bir buyuguyle degistirdik. Sonra da turuncu balonu actik. Bir saat sonra hava sertlesmeye baslayinca tekrar bas yelkene gectik. Iste bu seyir gercekten nezih oldu. Ben arada bir saat falan kestirdim. Gecisin en zevkli kismi da onlarca yunusun bulundugu surulerin ara ara gelip bize eslik ettigi zamanlar oldu. Sirayla teknenin burnuna oturup ayaklarimizi dev yunuslarin sirtina degmek istercesine sarkittik.


Temkinli ciktigimiz seyir bekledigimizden uzun surdu ama guzel bir saatte adanin Abercrombi limaninin guneydogu dibinde, yalnizca bize ozel bir koya demir atmamizla sonlandi. Muzik, sarap, barbeku, kuslar, yalnizlik… Iste aradigimiz noktadayiz. Gerci suna deginmeden gecemeyecegim. As ‘in hazirlamayi bitirmesi gereken cok onemli bir makale var, o yuzden gecenin geri kalanini bilgisayar basinda calisarak gecirdi. Ikinci geceyi de boylece bitirdik.

Diger gunler cok heyecan yaratacak birsey olmadi desem yeridir. Pazartesi sabah kahvalti sonrasi As tekrar bilgisayar basina dondu. Teknenin elektrik sisteminden laptop’i sarj edemedigimizi fark edince de gelecek 3 gunu Fitzroy limaninda gecirmek durumunda kaldik. As hergun sahildeki tek bufede laptopu sarj etti ve calismaya devam etti. Ben ise teknede kendime ufak tefek oyalanacak isler yarattim, yuzdum, oyun oynadim, uyudum ve zaman gecirdim. Su anda da bu yaziyi limanin 100 metre yukarisinda pub kilikli boat kulubunde butun dijitalleri sarj ederken ve As makalesine gomulmus durumdayken yaziyorum.


Kisaca Fitzroy limanini da anlatayim. Fitzroy, adanin feribot iskelesinin oldugu, birer bakkal, bufe, boat clup ve bir de tuvaleti olan kucucuk korunakli bir kasaba. Buradan benzin, su ve buz alinabiliyor. Liman isminden geliyor, yoksa kendisi 100 metre capinda 4 kulube ufacik bir yerlesim yeri.


Ilk geldigimiz gece biraz fazla koya sokulup demir attigimiz icin gece yarisi asiri dusuk gelgitte salmamizin arada yere surtunmesiyle tatsiz bir uyanma yasadik. Sanirim tekrar etmis olacagim ama hatirlatma babinda tekrar soyleyeyim. Akdenizde (daha dogrusu bizim sahil seridimizde) gelgit denen sey pek az fark edilen birseydir ya hani, burda 2.5-3 metre su gidiyor yahu. Derin diye gelip demir attigin yer bir anda salma derinliginde oluveriyor. Zifir karanlik oldugu icinde capayi cekip biraz ileri gitmedik, onun yerine capa halatini kisaltarak kendimizi biraz one cektik ve oylece tahammul ettik geceye. Sabah 7’de de ilk isimiz sahilden uzaklasmak oldu.

Adadaki besinci gunumuzde kendimizi daha yeni rahatlamis hissetmeye baslamistik. Fitzroy limanindan da ayrilip kuytulara cekildigimizde iyice guzel olur. Bir de balik tutmayi ogrensem degmeyin keyfimize.


Sahile ulasma teknigimize de kisaca deginip bu uzun yaziyi bitireyim. Bu sene sandal cekmedik arkamizda, onun yerine tek kisilik kanomuz var guvertede getirdigimiz. Once As sahile tasiyacaklari tasiyor, sonra gelip beni aliyor. Kanonun limitinin 40 kilo uzerinde olunca acayip dengesiz bir halde iki kisi kanoya biniyoruz. Cok komik oluyor gorseniz. Kano su seviyesine kadar batiyor. Bir ters hareket, aninda alabora. Ama uzmanlastik. Ben arkada butun dinginligim ve dengemle, As onumde usulca kurek sallayarak ucan bir budist rahip konsantrasyonuyla sahile variyoruz. Donuste ise eger iyi yanima denk gelirse ben yuzuyorum. Ama su halen soguk benim icin. Biz ege cocuguyuz, 6 sene oldu halen okyanus suyuna alisamadim.


Iste yeni bir Great Barrier adasi seyahatimiz de boyle gidiyor.

As ve Re Port Fitzroy’dan bildirdi.

Bu yazı günce, yelkende, Yeni Zelanda içinde yayınlandı ve olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

1 Response to Bir baska ada yolculugu

  1. mehmet dedi ki:

    uzun bir aradan sonra yeniden yazmaniz harika.Önünüz hep aydinlik,uzuuun omrunuz hep boyle guzelliklerle dolu gecsin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s